Актуальные вопросы тюркологических исследований

129 Actual Problems of Turkic Studies tek dilli bireyler iki dilli olurlar. Böylece çok işlevli ve daha fazla yarar sağlayan yaygın dilin karşısında azınlık durumundaki dil daha da geriler. Diglossie, görü- nürde gerilemekte olan dilin belli bir süre için varlığını sürdürmesine olumlu et- ki etse bile egemen dil ilerlemesine devam edecektir [5]. Hâkimdilin diğer diller üzerindeki etkisinin aşırı olması söz konusu dillerin benliğinin zayıflamasına yol açar. Temel söz varlığına inerek dilin pek çok kavramının kendi öğeleriyle anla- tım bulmasına, eğitim ve öğretimin ana diliyle gerçekleştirilmesine engel olur. Dil Farkındalığı Dil, iletişim için bir araç olma özelliğinin yanında aidiyet duygusu ve kim- lik kazandırma işlevine de sahiptir. İletişim için yazı, beden dili vb. yanında ana dili dışında başka dillerde kullanılabilir ancak kimlik kazanmada ya da aidiyette ana dili oldukça önemli bir rol üstlenmekte ve yerine ikame edilecek başka bir dille aynı sonuç elde edilememektedir. Bildirişimin tek aracı olmasa bile, en önemli aracı olandil, diğer yandan toplumsallaşma ve kimlik oluşturmanın yapıtaşı olmagörevini de üstlenmiş- tir. Bu nedenle bireylerde dil farkındalığı oluşturmak çok önemlidir.Dil farkın- dalığı terimi 1984’ten beri [6] kullanılmaktadır. Bireyin kendi dilinin özellikle- rine ve kullanımına karşı geliştirdiği bilinç ve duyarlılık anlamında kullanılan dil farkındalığının, etkilieğitim süreçleri ile kazandırılabileceği düşünülmüştür. Büyükkantarcıoğlu’na göre dil farkındalığı; “bireyin kendi sözlü ve yazılı dil kullanımını da denetleyebileceği bir biçimde sözcük seçiminden biçimbirimsel, sözdizimsel ve anlamsal yapı doğruluğuna, yazım ve noktalama kurallarından düşünce düzenleme ve aktarma becerisine kadar ana dilin doğru ve etkin kulla- nımına yönelik geliştirdiği bilinçli bir dil kullanım duyarlılığıdır” [7]. Doğuştan getirilen dilyetisi, sosyal çevreye ile ana dile ait ilk bilgilerin edinilmeye başlan- dığı andan itibaren örtük bir şekilde dil kullanımına yönelik duyarlılığıntemelle- rinin de atılmasını sağlamaktadır. Örgün eğitim bu bilgileri açık hale getirmekte ancak farkındalık için bilgilerin yeniden örtük hale dönüşmesi gerekmektedir. Dil farkındalığı ile birebir ilişkili işlevsel dil kullanımı; “içinde bulunduğu toplumun yazılı ve sözlü dil ölçütlerine ve beklentilerine koşut olarak, bireyin iletişimsel amaçlarının etkin olarak gerçekleştirilmesi, kendisinin ve toplumun gelişmesine katkıda bulunması ve bireyden beklentileri giderek artan bir dün- yada kendisini ana dilinin okuma / anlama, dinleme / anlama, yazma ve konuş- ma becerilerinde yetkin kılması” [8] şeklinde tanımlanmaktadır. Anadili ve kişilik gelişimi arasındaki sıkı bağdan dolayı gelişmiş ülkeler ana- dili eğitimi noktasında son derece hassasiyet göstermektedir.İngiltere örneğinde olduğu gibi anadili ve edebiyatı noktasında belli bir seviyeye gelindikten sonra yabancı dil ve dünya edebiyatı örnekleriyle bireyler muhatap olmaktadır. Çünkü dil öğretimi demek düşünce öğretimi demektir. Bu bildiride, farklı ülkelerden ülkemize gelen ve TÖMER’lerde eğitim gören öğrencilerin geldikleri ülkelerde,

RkJQdWJsaXNoZXIy MzQwMDk=