В. Г. Гузев. Избранное

397 Bitimli (Finit) Şekillerin Türk Gramerindeki Yeri Üzerine olgulardan biridir: evim, evin, evi gibi oluşumlar, kuşkusuz birer «şahıs dile getiren» şekil, yani isim şahıs şeklidir, ama bitimli şekil değillerdir. Her bir iyelik şekli anlamının içeriğini, birbirine mülkiyet olarak algılan- mış bağıntıyla bağlı olan biri mal, diğeri iye olan iki nesneyi kapsayan genel- leştirilmiş karmaşık bir sahne imgesi oluşturur. İsim gövdesinin karşıladığı nesne, mal; şahıs anlamıyla iletilen nesne ise iye olarak yorumlanmıştır. Bitimli şeklin birer tipik örneği olarak geldim, yazıldı vb. kelime şekil- lerinin ifade ettiği anlatılanları (manaları) çözümlersek, bambaşka sahneler görürüz: Bunlarda şahıs anlamıyla temsil edilen nesne, sü(b)je (mantıksal özne); fiil gövdesinin karşıladığı eylem ise, predika (mantıksal yüklem) ola- rak algılanmıştır. Diğer bir deyişle sahne, yargı kalıbında yorumlanıp dile getirilmektedir. Bilindiği gibi mantık biliminde yargı, biri fikir konusu olan süje, diğeri ise, süje hakkında bildiri olan predika olmak üzere iki bileşenden oluşan biçimde bulunan düşünce biçimidir. Yargı bileşenleri olan süje ve predika, dil aracılığıyla hem her birini tem- sil eden birer kelime (ör., Hava sıcak) hem de özel bir morfolojik şekil vası- tası ile {Sıcaktır, Geldim vb.) ifade edilebilir. Yargı belirten morfolojik şekil, hem fiil hem de adlık (isim, sıfat, zarf, sayı adı, zamir, predikatif) şekli ola- bilir. Yargı predikasının içeriği eylem ise, yargıyı dile getirmede fiil bitimli şekli; (yargı predikasının muhtevası) nesne, nitelik, belirteç (sirkonstans), somut nicelik veya bir predikativin karşıladığı anlatılan ise yargıyı ifade etmede adlık bitimli şekli devreye girer. Bitimli şekilden bizce işte bu tür, yani yargıyı morfolojik yolla karşılamada ihtisaslaşmış fiil ve adlık şekilleri anlaşılmalıdır. Dile getirdiği yargı biçimindeki (Mektup yazıldı örneğinde olduğu gibi) somut bir bilgi sayesinde «tümce»ye (daha doğrusu anlatıma) bitmişlik izle- nimi veren, söylevde kendi başına kullanılarak bağımsız anlatım oluşturan ve bu nedenle «tümce»nin yeterli unsuru olan, şüphesiz, somut bir bitimli kelime şeklidir. Bir bitimli şeklin şahıs şekli olup olmaması, ayrı bir konudur. Türkiye Türkçesinde (TT’de) bütün bitimli şekiller, yukarıda verilen örneklerden de anlaşılacağı üzere şahıs şeklidir. Bilindiği gibi şahıs anlamlan, bildirişim eylemiyle ilgili olan nesneleri temsil etmektedir: Birinci şahıs anlamı, konuşanı; ikinci şahıs anlamı, din- leyeni; üçüncü şahıs anlamı ise, bildirişim eyleminin dışında bulunan, söz konusu olan nesneyi karşılar. Bizi ilgilendiren sorun, bir bitimli şekil aracılığıyla dile getirilen yargı süjesinin şahıs anlamı tarafından temsil edilmesinin zorunlu olup olmama- sıdır. Sarı Uygurca, Salarca, Tatarca, Türkmence, Çuvaşçada görülen şahıs şekli olmayan, yani şahıs eki getirilmeyen çok sayıda bitimli şeklin varlığı,

RkJQdWJsaXNoZXIy MzQwMDk=