Актуальные вопросы тюркологических исследований

145 Actual Problems of Turkic Studies dilli katılımcıların ise yarısı (1 kişi) ana dilini ve diğer yarısı (1 kişi) resmi dilini kullanmaktadır. Sonuç Alman Düşünür Wilhelm VonHumboldtdil ile ilgili olarak şunu ifade et- miştir: “Bir ulusun gerçek yurdu onun dilidir. Dünya Bankası için eğitimde birinci ve ikinci dillerin kullanımı üzerine yürütülen kapsamlı bir araştırmada üç farklı ülke tipi incelenmiştir: (1) Kitlesel iletişim dilindeana dili kullanımı olmayanlar(ya da çok az) (Haiti, Nijerya, Filipinler vb.); (2) Kitlesel iletişimde bazen ana dili kullananlar (3) Kitlesel iletişimde çoğunlukla ana dili kullanan- lar.Eğitimde çoklu dil kullanımı ülkelerin ya da bölgelerin dilsel heterojenliği, belirli toplumsal veya dini tutumlar ya da milli kimliğe sahip olma arzusu gibi çok sayıda etmene bağlı olabilir. Ayrıca, reformcu dil eğitim programları ge- nellikle ulusal ve bölgesel dil yeteneklerini geliştirmekle birlikte uluslararası dil yeterliliklerini geliştirmek için uygulanmaktadır [9]. Bu alanda yapılan çalışmalar diller arasında transferi sağlama bağlamında ve stratejileri hakkında öğrenilmesi gereken daha çok şey olduğunu göstermiş- tir. Hakuta [10] ve arkadaşlarının çalışmaları, bir dilde temel okuryazarlık veya “ aumeracy ” kavramları edinen bir çocuğun ikinci üçüncü ya da daha sonra edinilmiş başka dillere bu bilgi ve kavramların kolayca aktarabileceğine açıkça delil oluşturur. Literatür ve pratik deneyim örnekleri [11] çocuğun ana dilinin desteklenmesinin önemini göstermiştir. Unutulmamalıdır ki insanlar arasındaki iletişimi, kültürün nesilden nesile aktarılmasınıve millet olmayı, birlik olmayı sağlayan en önemli unsur dil, daha doğrusu ana dilidir. Kişinin yaşadığı toplumun kültürünü, değerlerini anlaya- bilmesi ve bu topluma mensup insanlarla sağlıklı iletişim kurabilmesi için ana dilinde etkili anlama ve anlatma becerisine sahip olması gerekmektedir. Ana dili kişinin hangi kültüre, topluma ait olduğu gösteren bir kimlik gibidir. Çok dilli toplumlarda yaşayan ve bu durumun etkisiyle birden çok dilde iletişim kurabilen; ancak kendi ana dili baskın olan dillerin etkisiyle zamanla kulla- nımı azaldığı için baskın dilin ait olduğu kültürün kimliğine bürünen insan- lar görülebilmektedir. Bazı dillerinzamanla etkisini yitirmesi ya da kullanım alanının azalması bu dillere ait kültürel özelliklerin de zamanla unutulmasına neden olabilmektedir. Bunun yanı sıra ana dilindeki hâkimiyet diğer dillerin edinilmesini de kolaylaştırmaktadır. Ana dilinde anlama ve anlatma becerisin- de yeterli olan kişi bu becerileri, dilin özelliklerini yeni öğrendiği dille ilişkilen- direbilmekte ve böylece bu yeni dili daha rahat öğrenebilmektedir. Anket uygulanan katılımcıların çoğunluğu Asya ve Afrika, çok az bir kısmı Avrupa kıtasından gelmiş olmasına rağmen genel olarak bakıldığındaİngilizce, ana dili ve anne-baba dili olarak seçilen dillerde üçüncü sırada yer almaktadır. Bunun yanı sıra grubun genel değerlendirilmesinde deİngilizcenin, eğitim dili

RkJQdWJsaXNoZXIy MzQwMDk=