Актуальные вопросы тюркологических исследований

Актуальные вопросы тюркологических исследований 146 olarak da üçüncü sırada geldiği görülmektedir. Grubun geneline bakıldığında ana dilinde ve resmi dilde okuma, anlama, yazma, konuşma ve dinleme beceri- lerinin yüksek olduğu görülmektedir. Aynı şekilde ikinci/resmi/devlet dilinde okuma, anlama, yazma, konuşma ve dinleme becerilerinin de yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Anketin son bölümüne verilen cevaplara göre tek dilli, iki dilli ve çok dilli katılımcıların çoğunluğunun iki dilliliği olumlu bir özellik olarak gördükleri ve yaşadıkları ülkede birden fazla dilin kullanılmasının problem olmayacağını düşündükleri görülmektedir. Ayrıca katılımcıların geneli herkesin ana dilinde eğitim alma imkânının olması gerektiğini düşünmektedir.Katılımcıların ana dilleriyle ilgili diğer maddelere verdikleri cevaplara bakıldığında ise çoğunlu- ğunun (tek dilli, iki dilli ve çok dilli)ana dillerinde yapılan radyo ve televizyon programlarını izlediği, bu programların ve ana dillerindeki yayınların yeterli olduğunu düşündükleri, ana dillerinin uluslararası alanda da etkili olduğunu düşündükleri anlaşılmaktadır. Özellikle iki dilli katılımcıların bu bölümdeki cevaplarına bakıldığında yaşadıkları ülkede ana dillerini kullanmada bir kısıt- lama/engelleme olmadığı ve eğitim kurumlarında ana dillerinde eğitim alma imkânlarının olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Ayrıca iki dilli katılımcıların yaşadıkları ülkede ana dillerinin iş bulma konusunda problem oluşturmadığı ve ana dillerinde yazılmış olan eserlere kolay ulaşabildikleri de verdikleri ce- vaplardan anlaşılmaktadır. Son bölümde yer alan sorular katılımcıların dil farkındalığını görebilmek için hazırlanmıştır. Bu bölümdeki sorulara verilen cevaplara göre katılımcıların ana dillerinin önemine dair farkındalıkları olup olmadığı anlaşılmaya çalışıl- mıştır. Katılımcıların genelinin iki dilliği ve birden fazla resmi dil/devlet dili olmasını olumlu olarak görmeleri yaşadıkları ülkede birden fazla dilin kulla- nılmasının ana dillerine zarar verebileceğini düşünmediklerini göstermektedir. Oysaki ülkede baskın olan dil, ana dilleri değilse, ana dillerinin kullanım alan- larının azalmasına ve zamanla dilin unutulmasına neden olabilmektedir. Ör- neğin; Afrika kıtasındaki bazı ülkelerde birden çok yerel dil olmasına rağmen İngilizce ve Fransızca gibi baskın olan dillerin bu ülkelerde yaygın olarak kulla- nıldığı ve zamanla yerel dillerin kullanılmamaya başlandığı görülebilmektedir. Bu nedenlerden dolayı bir ülkede birden fazla dilin olması etkinliği az olan di- lin unutulmasına neden olabilmektedir. Katılımcıların bunu göz ardı ettiği dü- şünülebilmektedir. Ayrıca bu bölümde özellikle tek dilli katılımcıların her etnik grubun kendi ana dili ile eğitim almasını ve eğitim dilinin devlet dili dışında is- teyenler için ana dilinde eğitim imkânının sağlanmasını olumlu görmesi de dil farkındalıklarının düşük olduğunu düşündürmektedir. Çünkü dil bilinci eği- tim kurumlarında verilmektedir ve eğitimde birden fazla dilin kullanılmasıül- kenin asıl dilinin kullanılmamasına ve ülkede karmaşaya neden olabilmektedir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MzQwMDk=