Актуальные вопросы тюркологических исследований

161 Actual Problems of Turkic Studies Aynı Wittgenstein gibi Borges de dili ve sürüp gitmekte olan yaşamı karşı- lıklı ilişki içinde görür. Yaşamımız ne kadar girintili çıkıntılı, girift ise dilimiz de öyledir. Yaşamımız ve dilimiz birbirlerini besleyip ve teminat altına almaktadır. Wittgenstein dili “yolların labirenti”, Borges, “merkezi olmayan bir labirent” ola- rak görür. Bir labirentin bir merkezinin olması ne demektir? Bir labirentte kay- bolduysanız, merkeze bir kez ulaştığınızda hep belli bir yöne dönmek bir çıkış olanağı sağlayabilir. Ancak ne dil, ne de yaşam bu yapıdadır. Dilimiz ve yaşamı- mız, içinde gezindiğimiz nihai labirent, tarih boyunca inşa edilmiş farklı merkez- ler ile doludur. Arayıştan usandığımızda buralarda konaklar, soluklanırız. Başka başka merkezler ile karşılaşmak labirenti bir karanlık bir zindan olmaktan çıka- ran yegâne unsurdur. Bu söylemve yaşambiçimleri ile karşı karşıya gelmek, başka merkezler ile karşılaşmak labirentten çıkışı bulmayı belki daha da karmaşıklaştı- rır. Ancak labirentten çıkmamız gerektiğini kim söyledi ki? Labirentin bir dışının olduğunu kim söyledi? İçinde gezindiğimiz labirent hiç de modern çağın anali- tik düzlemleri ya da rasyonel planları gibi değildir. O daha çok, Minatour’un labi- renti gibi sürprizlerle ve sırlarla dolu bir labirenttir; her bir köşesinden bir giz, ta- şıdığı her gizden harikalar fışkırır. Yapabileceğimizin en iyisi, labirentte gezerken gördüklerimizin müktesebatını saklı tutmak olacaktır. Şimdi tekrar soruyorum; “inovasyon” sözcüğü ile biz tam olarak ne yaparız? Bütün bu söylediklerimizin ışığında, bu sözcükleri reddetmek ve kendi merkez bölgelerimizde kalmakta ısrar etmek statükocu bir yaklaşımolacaktır. Bu durumda diyelimki, inovasyon sözcüğü bize içinden doğduğu yaşambiçimini kazandırmaz. Ancak bizim yaşam biçimlerimize zenginlik kazandırır. Sözcük bizim kullanımı- mız ile yeni bir anlam kazanır, kazanmalıdır da. Trajik ve komik olan, birbirlerine uymayan aletlerin beraber kullanımında ısrar etmektir. Aslında yapılması gereken ya yapılacak iş için uygun aletleri seçmek, ya da eğer o aletlerin kullanımında ıs- rar ediliyorsa, bunlar ile yapılabilecek bir iş belirlemektir. Aysun Demirez Güneri* Yeni Uygur Türkçesinde +lIK Ekinin İşlevleri ve +lIK Ekli Birleşik Ekler Giriş +lIK eki ‘bir şey için’ anlamında ve tahsis işlevinde sıfatlar türetir: gelinlik (kız); elbiselik (kumaş) vb. Bir şeyinbol bulunduğunu gösterir veya başka bir adınönünde * Yrd. Doç. Dr., GÜ Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü.

RkJQdWJsaXNoZXIy MzQwMDk=