Актуальные вопросы тюркологических исследований

165 Actual Problems of Turkic Studies Qançe (neççe), qançilik, neççilik ‘ne kadar’ sıfatları sayı, miktar bildirir: Yiġinġa qançilik adem qatnaşti? [UTG: 191] ‘Toplantıya ne kadar adam katıldı’; Ürümçi’de qançilik turduŋ [UTG: 191] ‘Ürümçi’de ne kadar durdun’; Bu aşliqiŋ qançiliki buġday, qançiliki gürüç? [UTG: 192] ‘Bu yemeğin ne kadarı buğday, ne kadarı pirinç’; Bu pulniŋ qançilikige kitab alimiz? [UTG: 192] ‘Bu paranın ne kadarına kitap alıyoruz?’. Eski Anadolu Türkçesi döneminde +çA ekinin eşitlik fonksiyonunda kul- lanıldığı da görülmüştür: öylelik ‘öylesine, öylece, öyle bir’ Kafdağında bir taş attılar bana öylelik yola düştü yüzeyazdı yüzümü [2. S. 172]. Anadolu ağızlarında da +çA eki ve +lIK tahsis ekinin kaynaşmasıyla oluş- muş şirincelik ‘bayram ve düğünlerde geline gönderilen tatlı hediyeler’, bayram- calık ‘bayramlık’, ġurtumcalıq ‘bir sıkıntıdan kurtulmanın şükrünü ödemek için yapılan iş, kurban kesme, nafile namaz kılma vb.’ gibi örnekler bulunmaktadır [7. S. 178]. 4.2. Fiilden ad yapma ekleriyle yapılan birleşik ekler 4.2.1. -(I)ş+ lIK +liq, +lik; +luq; +lük ekleri, –(I)ş ile biten bazı isim-fiillere eklenerek be- lirtilen şeyin veya nesnenin o iş için yaratıldığını, uygun ve denk olduğunu bil- diren sıfatlar yapar: Yéyiş+lik (tamaq ), miniş+lik (at) (HZUT:187); olturuş+luq (öy) (HZUT: 189). 5.1. Sıfat-fiil ekleriyle yapılan birleşik ekler 5.2.1. -GU+lUK Eski Türkçede -GU+lIg ekinin kullanımı azdır 3 . Fiilden ad yapan, olabilir- lik, zaruret bildiren -GU eki, +lUK eki ile genişlemiştir: Bu balıqqa kirgülük küç ‘bu şehre girme yetkisi’ U IV A 28 [9. S. 344]; Sézik köŋül turġur-maġuluġ ol ‘ şüpheli düşünce beslememeli ’/ U IV B 16) [9. S. 346]. Türkiye Türkçesindeki –AcAk sıfat- fiilinin 4 işlevinde kullanılan ve kalıcı adlar 5 yapan –GU eki, Yeni Uygur Türkçesi Hoten ağzında gereklilik, zorunlu- luk bildirmektedir: 3 Kamaġqa ayaġuluq bolġaylar ‘herkes tarafından hürmet edilen insan olmalılar’ (aya- : hürmet et-); Tınlıġlarıġ körgülük qılıp ‘Canlıları görebilir yapmak istiyorum’; Kizlä-gülük ärmäz ‘gizlemesi gerekmez, ärt-gülük bol-zun fani olsun, örit-gülük bol-zun bodi köňül bo küntä ‘Bir günde bir bodi fikri uyandırılan’ [4. S. 88], qilġuluq bol- ‘yapmak zorunda ol-‘ [4. S. 109]. 4 bışrunġuluq iş ‘alışılacak iş’; tuyġuluq bilgülük yol ‘duyulacak, bilinecek yol; duyulması ve bilinmesi gereken yol’(Gabain 1988: 56); ayıtlaġuluq belgü ‘ayırt edici işaret’ , osġuluq yol ‘kurtarılacak yol, kurtarmaya yarayan yol’; olurġuluq orun ‘oturulacak yer’ yunġuluk törü ‘ yıkanılacak töre’ [4. S. 57]. 5 birgülük ‘bütün hep’ [4. S. 75].

RkJQdWJsaXNoZXIy MzQwMDk=