Актуальные вопросы тюркологических исследований

Актуальные вопросы тюркологических исследований 222 * Emma, eşidilyän sesiñ itiñki däldigini añıp birneme özüni dürsäp, begendi. “Fakat işitilen sesin köpeğin sesi olmadığını anlayıp biraz kendisine çeki düzen verip, sevindi.” (UY, 71). * Seliniñ üstünde oturan o candarıñ, yılan däldigini añanım üçünmi, bilemok, yene-de ayagım bişip ugradı . “Sofanın üzerinde duran o canlının, yılan olmadığını fark ettiğim için mi, bilmiyorum, yine de ayağım sızladı.” (UY, 15). Özbek Türkçesinde * emäslik(i) (<emäs idigi) * .. şu yol bilän kündåşniñ üstigä kündåş keltiriş ķıyın emäsligini yaxşı bilärdi . “..bu yolla kumanın üzerine kuma getirmenin zor olmadığını iyi bilirdi.” (KK, 46). * Nåma’lum ådämgä Ķoldåşiniñ dehķån emäsligi ma’lum bolibdi . “Meçhul ki- şiye Koldaşı’nın çiftçi olmadığı malum olmuş.” (ÖXE, 172). * bolmäslik(i) (<bolmäs idigi) * - Hükm mäclisidä bolmasliġimni uhdäñizgä ålålmaysizmi ?. “Hüküm mecli- sinde olmadığımı uhdenize alamaz mısınız?” (ÖK, 96). * Şähär xalqıdan undäy iş qıluvçı båtirlär bolmasligini bilib ,.. “Şehir ahalisinin böyle iş yapacak yiğitler olmadığı anlayıp...” (1 Cilt ÖXE, 117) III. Karşılaştırma Üzerinde durduğumuz yapının yukarıda getirilen örneklerle Türkmen Türkçesindeki ve Özbek Türkçesindeki kullanımı gösterildi. Şimdi de muka- yeseli olarak aynı ya da benzer bir sözcüğün Türkçenin tarihî dönemlerinden ve bu iki lehçeden getirilen örneklerle nasıl karşılandığını gösterirsek, yapıların denkliği daha da netlik kazanacaktır: → “ne olduğu”. Tarihî metinlerden: yanut birdi ögdülmiş açtı sözin / ķadaşı igi ’ali ne erdükin “Öğdülmiş cevap verdi; söze başlayarak, kardeşinin hastalı- ğını ve durumunun ne olduğunu ” (6236); Türkmen Türkçesinden: Nämäniñ nämedigini añşırman dilim tutuldı . “Neyin ne olduğunu fark edemeden dilim tutuldu.” (UY, 84). Özbek Türkçesinden: Üçälä xåtin häm bu yükniñ nimäligini añlab yetålmadilär . “Üç kadın da bu yükün ne olduğunu anlayamadılar.” (KK, 86). Türkiye Türkçesinden: İş arkadaşlığının ne olduğunu bilmiyorsunuz . (SA, 272); Şahıs benim ne olduğumu biliyor mu acaba? (SA, 2005); ana maddenin neliği ; varlığın neliği . → “nerede olduğu”. Tarihî metinlerden: kayuda ertüklerin bilir siz “ nerede olduklarını bilirsiniz” (348, 1); Türkmen Türkçesinden: Onuñ guburınıñ ni- rededigem belli däl . “Onun mezarının nerede olduğu da belli değil.” (DO, 120). Özbek Türkçesinden: Ålåviddin bir kämpirni tåpib, uyda kim bårligini, çålniñ ķayerdäligini, şamçıråķ ķayerdä turişini sorabdi . “Alaviddin bir yaşlı kadını bulup, evde kimin olduğunu, ihtiyar adamın nerede olduğunu , lambanın ne-

RkJQdWJsaXNoZXIy MzQwMDk=