Актуальные вопросы тюркологических исследований

225 Actual Problems of Turkic Studies lerde karşımıza çıkan ve isimlerden ya da fiilimsi almış olan diğer sözcüklerden sonra gelen erdük(ü ) > (idük(ü) yapısı bugün günümüz Türkiye Türkçesinde yerini olduk(u) yapısına bırakmıştır. Mesela Dede Korkut Hikâyelerindeki: oġlum idügin (D-118, 9), oğlum olduğunu (D-73, 6) şeklindeki kullanımlar bu geçişe örnek olarak verilebilir. 4. Yapı Türkmen Türkçesinin standart yazı dilinde bugün - dik(i) / - lik(i) bi- çiminde kullanılmakta olup geldiği isme bitişik yazılır. Özbek Türkçesinde ise genel itibariyle yerini ekän / ekänlik(i) yapısına bırakmıştır. Ancak aynı zaman- da idik yapısının da – lık(ı) şeklinde kullanıma devam ettiği ve getirildiği isimle- re bitişik yazıldığı görülmektedir: ķayerdäligini “nerede olduğunu” (ÖXE, 84), ķayerdä ekänligini “nerede olduğunu” (ÖXE, 95). 5. idük yapısı dilin gelişim süreci içerisinde, isimlerden sonra kullanımdan düşüp yerini başka yapılara bırakırken, fiilimsilerden sonra manayı “kuvvet- lendirme, vurgulama, belirtme” fonksiyonuyla kullanıma devam etmiştir. Böy- lece idük yapısının bir enklitik hâline geldiği ve “pekiştirme, vurgulama, be- lirtme” fonksiyonlarından dolayı da - meklik , - mezlik gibi yapılarda anlamı pe- kiştirmek için kullanıldığı anlaşılır. Türkmen Türkçesinde sıfat-fiil eklerinden sonraki -an/-än+dIk > -an/-än+lIk; -yan/-yän+dIk > -yan/-yän+lIk geçişleri; -mAk, -Iş isim-fiil eklerinin genişlemiş biçimi olan –mAklIk, -IşlIk; aynı şekil- de -mAz sıfat-fiil ekinin genişlemiş biçimi -mAzlIk üzerine gelen ve isimden isim yapma eki +lIk gibi görünen yapıların aslında -mAkdIk > -mAklIk; -mAz- dIk >-mAzlIk geçişleri olduğunu kanıtlar. Bu durumda da -mAklIk, -mAzlIk gibi yapılardaki – lIk bir isimden isim yapma eki değil idik (<idük<edük<erdük) yapısının kalıntısıdır: gola düşmezliginiñ “ele geçmez olduğunu”; aytmäsliklärni “söylemez oldukları”. Türkmen Türkçesi ve Özbek Türkçesinden getirilen bu örneklerin yanı sıra Türkiye Türkçesinde de aynı tarz kullanımların var olduğu görülür: görmekliğim (görmek idiğim); yememekliğimizin (yememek idiğimi- zin); tamir etmekliğim (tamir etmek idiğim); tanımaklığım (tanımak idiğim); bilinmezliği (bilinmez idiği = bilinmez olduğu); görünmezliği (görünmez idiği = görünmez olduğu); bitmezliği (bitmez idiği = bitmez olduğu). 6. İsimden isim yapma eki +lIlIk ve +sIzlIk ve benzer yapılarda da aynı durumun söz konusu olduğu söylenebilir: devamlılığı (devamlı idiği = devamlı olduğu), yeterliliği (yeterli idiği = yeterli olduğu); sürekliliği (sürekli idiği = sü- rekli olduğu); umutsuzluğum (umutsuz idiğim = umutsuz olduğum); süreksiz- liği (süreksiz idiği = süreksiz olduğu). 7. Arkaik olarak tek örnekte yaşayan idük yapısının aslında bugün birçok kelimede kalıntısının var olduğu anlaşılmaktadır: kimliği (kim idiği = kim ol- duğu); varlığı (var idiği = var olduğu); yokluğu (yok idiği = yok olduğu); birliği (bir idiği = bir olduğu”; zorunluluğu “zorunlu idiği = zorunlu olduğu); benliği- min (ben idiğimin = ben olduğumun).

RkJQdWJsaXNoZXIy MzQwMDk=