Актуальные вопросы тюркологических исследований

Актуальные вопросы тюркологических исследований 386 Roland Barthes, ‘S/Z’ adlı kitabında, ‘açık’ metinden söz etmektedir. “Metnin, kendinden önce gelen, onun içerisinden geçen ya da onu aşan izlerden, parçalar- dan, düzgülerden oluştuğunu kabul eder” [7]. Kristeva ile benzerlik gösteren dü- şüncelerini şöyle sürdürür Barthes: “Her metin bir metinlerarasıdır; onda farklı düzeylerde az çok tanınabilecek biçimler altında öteki metinler yer alır: Daha önce edinilen ekinden gelen metinler ile etrafımızdaki ekinden gelen metinler. Her metin eski alıntıların yeni bir örgüsüdür” [8]. “Yazıldıktan sonra bile işlemeye ve bir üretim süreci sürdürmeye” [9] devam eden metin sonsuzdur ve onun dışında yaşama imkânı yoktur. Yazınsallığının temel unsurlarından birisidir” [10]. Michael Riffaterre, Kristeva’dan farrklı olarak metinlerarasını okur-metin ekseninde tanımlar. Metinlerasılığın her şeyden önce bir okumaeylemine bağlı olduğunu söyler ve okura önemli bir işlev yüklemek suretiyle ‘bellek’ kavramını öne çıkarır: “Metinlerarası, okurun kendinden önce ya da sonra gelen bir yapıtta başka yapıtlar arasındaki ilişkileri algılamasıdır. Öteki yapıtlar ilk yapıtın metin- lerarası göndergesini oluştururlar. Bu ilişkilerin algılanması öyleyse bir yapıtın yazınsallığının temel unsurlarından birisidir” [11]. Bildirimizde modern Türk şiirinin iskeletini oluşturduğunu düşündüğümüz şairlerden altısının şiirinde metinlerarsının izini sürmeyi deneyeceğiz. Yahya Kemal Yahya Kemal’in, “Eslâf kapıldıkça güzelden güzele/Fer vermiş o neşve’yle ga- zelden gazele/Sönmez seher-i haşre kadar şi’r-i kadîm/Bir meş’aledir devredilir elden ele” [12] rubaisi, bir bakıma metinlerarasılığın şiirsel ifadesidir. Yahya Kemal’in estetiğinin kilit kelimesi ‘saltanat’tır. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ‘saray istiaresi’nden daha kuşatıcı bir yapı arz eden bu kelimenin bir çeşit ‘saltanat istiaresi’ olarak yorumlanması mümkündür. Hilmi Yavuz, “Yahya Kemal ve Lirik ‘imtidâd’” başlıklı yazısındaHilmi Yavuz, Tanpınar veAndrews’un ‘saray istiâresi’ne yaptığı vurguları siyasal düzlemde, Yahya Kemal’in şiirlerinden hareketle ‘saltanat’a yaptığı vurguyu ise estetik düzlemde değerlendirir: “Yahya Kemal’in şiirindeki lirik ‘imtidâd’, Divân şiirinde ‘her şeyin onun et- rafında dön[düğü], ‘saray’ın yerini, ‘saltanat’ın almasıyla kendini belli eder. An- cak, ‘Saltanat’, Yahya Kemal’de, Divân şiirinde ‘Saray’ metaforunun gördüğü işle- vi ikame ediyor değildir. ‘Saray’, Divân şiirinde İktidar’ı işaret ederken, ‘Saltanat’ Yahya Kemal’in şiirinde Estetik’e gönderme yapar; -bir başka deyişle, ‘Saltanat’ Yahya Kemal için, siyasal bir otoriteyi değil, Güzellik’i işaret eder. ‘ Erenköyü’nde Bahar ’ şiirinde Sandım ki güzelliğin cihanda Bir saltanatın güzelliğiydi

RkJQdWJsaXNoZXIy MzQwMDk=