Актуальные вопросы тюркологических исследований

529 Actual Problems of Turkic Studies okunuşları gösterilmiştir. Bu okunuşlar ikiyi ayrılmıştır. Birinci telaffuz şekli entelektüellerin, ikinci telaffuz şekli ise halkın (herkesin) ortak konuşma biçimini aksettirmektedir. Meselâ: 1) okunuş: Kâmilleriñ Allah dostleriniñ göñülleri Tañrı ainesidır da’ima bakar ve anleriñ vücudi Allah sarayidır Mevlanıñ ‘ilmi olduği içün. 2) okunuş: Kâmillerin Allah dostlarının gönülleri Tañrı ainesidir; daima bakar ve annarın vücudu Allah sarayıdır, Mevlanın ilmi olduğu için (s. 284). Eserin 10. bölümünde Observations başlığı altında 298- 340. sayfalar arasında Türkçe konuşma dilini yansıtan 23 tane mükâleme, yani diyaloğa yer verilmiştir. Bunlardan bazı örnekler verelim: Onbeşinci Mükâleme: (Kahveci, Mehemmed Çelebiyi bulub haber vermek üzerine) Kahveci —Maşallah, Mehemmed Ağa Çelebi sen dükkânda rahatine bak, biz aşağa yokarı senin için yetelim. Mehemmed Çelebi — Yahu! Ne istersin? Buyurun; baharın enva’i var. Eğer paran yok usa da mani deyil bir güzelce kefil göster, Hele çık yokarı. Tütün içer misin? Kesen yok usa çubuğunu ben kesemden doldurdum, al. Amma sana onu göstereyim. Bak, gördün mü? Ağızlığı birisi dişiyle sıkdı da ne kadar kırdı! (Kulağına gizlice): A kardaş; Latife tarikı söyledin, amma ben etrafdan korkarım. Akşam sen eve gel de güzel meşveretin edelim. Kahveci — A Mehemmed Çelebi; eve gitmeye ne hacet, işin aslı iki çift sohbet. Efendiler söyleşmiş, çavuş ferman etmiş. Onlar Firenk bazırgânın cum’a gün Kazeskerin karşısına götürürler; sen de erken gel. Mehemmed Çelebi — Eyleyse ben inşallah, cum’a gün doğru Kapıya varrım. Çavuş Ağa Firengi alsın da getirsin (s. 324–325). 2. Cosimo Comidas de Carbognano’nun telif ettiği, Gramatica Turca adlı kitap ise 18. yüzyılın sonlarında İstanbul’da konuşulan Türkçenin malzemele- rini bize sunmaktadır. Ermeni asıllı ve Türkçeyi ana dili gibi bilen, daha sonra İtalyan vatandaşlığına geçen Carbognano’nun bu eseri İtalyanca olarak kale- me alınmış Türkçe bir gramer kitabıdır. Kitap Türkçenin yukarıda bahsedilen Viguier’in eseriyle aşağı yukarı aynı tarihlerde yazılmıştır. Eserin 657–699. say- faları arasında Dialoghi başlığı altında Arap harfleriyle yazılmış Türkçe kelime- lerin karşılarına Latin harfleriyle okunuşları ve bunların karşılarına da İtalyan- caları belirtilmiştir. Bunlardan bazı örnekler vererim: İkinci Mükaleme: (Baba ile oğul arasındadır) Ey oğul! işte ben ihtiyarlandım, bakayım sen ne yapacaksın? Ben seniñ sözünden çıkmam. Sen benim babamsın ve ben saña ıta’at etmeliim. Bak oğul, eger sen dünyada rahat geçinmek isterseñ benim nasıhatlarımı bir eyice tutmalısın. Benim de öyle etmekdir muradım. Berhordar ol oğul. Allah seniñ her işiñi rast getirsin (S. 663–664). Eserin 699–717. sayfaları arasında ise Favole Latine başlığı altında Latince masallara yer verilmiştir. Burada bir husus dikkat çekmektedir. Kitaba alınan 5 tane fabıl önce entelektüel insanların diliyle kaydedilmiş, daha sonra Le Me- desime Tradotte in Turco Volgare başlığı altında aynı fabıllar ortak konuşma diliyle gösterilmiştir. Şimdi buna bir örnek verelim: Entelektüellerin diliyle:

RkJQdWJsaXNoZXIy MzQwMDk=