Актуальные вопросы тюркологических исследований

Актуальные вопросы тюркологических исследований 530 Evvelki mesel: (Bimârü zağan) Bir zağan ziâde hasta ve sâhibi firâs olup sağlığın- dan me’yûs oldukda vâlidesinden istid’â etdi ki cevami’-ü me ’ abide varıp sağlığı içün niçe nezirler ede. Vâlidesi dahi reddi cevab edip didi ki hatırıñ içün ben bu hızmeti edâ ederim. Lakin korkarım ki zahmetim boşa gide (S. 699–700). Ortak konuşma diliyle: Evvelki mesel: Hasta çaylak meselidir: Bir çaylak çok hasta olup sağlığından umudunu kesdikde anasına reca itdi ki ‘ibadetgahlara varıp sağlığı için çok hairlu niyetler eyleye ve anası dahi cevab verip dedi ki hatırıñ içün ben bu hızmeti görürüm, lakin korkarım ki zahmetim boşa gide (S. 711). 3. M.R. Youssuf ’un Dictionarie Turc-Français I–II adlı 19. yüzyılın sonla- rında telif ettiği sözlükte de o dönemin kullanılan Türkçesinin kelimeleri bu- lunmaktadır. Sözlükte bazı maddelerde kelimelerin vulg. kısaltmasıyla halk dilinde kullanış şekilleri de geçmektedir. Meselâ: dürlü kelimesi madde başına alınmış ve yanına türlü kelimesinin “halk dilindeki kullanışı” notu düşülmüş ve her dürlü, başka dürlü edemem şeklinde bu kelimeyle ilgili örnekler verilmiş- tir (S. 226); dürbün kelimesinin de Farsça dur-bin kelimesinin vulgarize, yani halk dilindeki veya konuşma dilindeki kullanış biçimi olduğu belirtilmiştir (S. 226); anbar kelimesinin konuşma dilinde ambar (S. 37); peşiman kelimesinin, pişman veya püşman (S. 943); peşkir ’in, pişkir (S. 943), penbe ’nin, pembe (S. 946), ser-hoş ’un, sarhoş (S. 1052); sebzevat ’ın, zarzavat (S. 1034); rençeber ’in, reçber (S. 979); tali’ in, talih (S. 1112); bazar ’ın, pazar (S. 82); bar-gir ’in, bey- gir (S. 76); fincan ’ın, filcan (S. 300); hace ’nin, hoca (S. 370); isbat ’nın, ispat (S. 482); iddi’a ’nın, idda’a (S. 446); ovmak ’ın, oğmak (S. 930); ümid ’in, umud (S. 1212); Arapça ‘sahte’ anlamındaki kalb ’in, kalp (S. 522); kalib ’in, kalıb (S. 523); uyandırma ’nın, uyandırış (S. 925); sünbül ’ün de, sümbül (S. 1091) şeklinde kul- lanıldığı gösterilmektedir. Yukarıdaki örneklere bakıldığında günümüzde ko- nuşma ve yazı dilinde kullandığımız birçok kelimenin, 19. yüzyılın sonlarında da -küçük farklılıklarla- kullanıldığını görüyoruz. 4. Luigi Bonelli ve Stefano Yasigian’ın beraber kaleme aldıkları, İtalyanca Mükâleme ve Lugât Kitabı Il Turco Parlato adını taşıyan İtalyanca-Türkçe ko- nuşma kılavuzu ve sözlük de 20. yüzyılın başlarında kullanılan Türkçe ile ilgili bize pek çok malzeme sunmaktadır. Eserden bazı örnekler gösterelim: (Dila- loghi): Selamün alek, aleyküm es-selam (halk dilinde aleykim selam ). Sabahlar ( sabah şerifler veya sabah şerifiniz ) hayr olsun. Vakıtlar (vaktınız) hayr olsun. Ahşamlar (ahşam şerifler veya şerifiniz) hayr olsun. Geceler hayr olsun. Nasılsı- nız, keyfiniz (keyfler) eyi midir? Şükürler olsun, pek a’la, pek eyi. Sizin keyfiniz? Ben dahı eyiyim, şükürler olsun. O kadar eyi deyilim. Neniz var? Sovuk almışım (sovuklamışım, başım ağrıyor, aklım döniyor). Umarım ki böyük bir şey deyil. Evde böyük küçük nasıldirler. İşallah (inşallah) eyidirler. Yalınız kardaşım bir az keyfsizdir. Nesi var? Anı hava çalmış, sıtma tutıyor. Hekim geliyor mu? Evet hekim geliyor, on beş günden geçer deyor. İşallah. Pederiniz hala keyfsiz midir?

RkJQdWJsaXNoZXIy MzQwMDk=