Актуальные вопросы тюркологических исследований

571 Actual Problems of Turkic Studies pitiyle görevlendirildi. Ancak Büyük Petro sonucu göremeden 8 Şubat 1725 tarihinde vefat edecektir ve yerine karısı I. Katerina geçecektir. Bilindiği gibi Petro sadece İran’ı değil, İstanbul’u, Hazar Denizi’ni ve Karadeniz’i de gözüne kestirmişti. (Kendisinin izafe edilen ünlü vasiyetnamesinin varlığı tartışmalı- dır.) Osmanlı hükümeti ise 24 Haziran paylaşım anlaşması ile kendisine verilen topraklara tam olarak sahip değildi. Ancak Rusya’yı Hazar kıyılarında görmek de istemiyordu. Nitekim Osmanlı hükümeti Petro’nun ölümünün ardından İran’la savaşı tekrar başlattı. 1725 mayısında Van Beylerbeyi Köprülüzade Ab- dullah Paşa Merend, Sünus ve Tebriz’i aldı. Erzurum Beylerbeyi Mustafa Paşa Lori’’yi zapt etti. Bağdat Beylerbeyi Ahmed Paşa Luristan’a saldırdı ve başşehri Hurremabad’ı aldı. Karabağ, Erdebil, Rumiye, Mogan ve Meraga hanları savaş- sız biat ettiler. Osmanlıların bu faaliyetleri St. Petersburg’da hoş karışlanmıyor- du. Osmanlı hükümeti ise Rusya’nın savaşa katılmamasına sitem ediyorlardı. Afganlar ise İran’dan çıkmak istemiyorlardı. Mir Mahmud çılgınca kan dökü- yor ve adeta delirmiş durumdaydı. Yerine geçen Mir Eşref geçti ve bunun ilk işi Mahmud’u ortadan kaldırmak oldu. Eşref cesur ve zeki biriydi. Tahmasb’ı yaka- lamaya çalışmış, fakat başarılı olamamıştır. Osmanlı Devleti’ne elçi göndererek tanınmak istenmişti. Mir Eşref ’in elçisi Abdülaziz 1726 Ocağında İstanbul’a geldi. Elçi Sünni Afganlara karşı savaşı haksız bulduğunu ifade etti. Hemedan, Kirmanşah, Erdilan, Tiflis, Tebriz, Gence ve Revan’ı Osmanlı’dan geri istiyordu. Bu arada Eşref kendisini halife ilan etmişti. Ancak bu durum Osmanlı şeyhü- lislamı tarafından reddedildi ve savaşlara devam denildi. Tahmasb ise Osmanlı Devleti’ne üç yıllık mütareke teklifinde bulundu. Bu arada Eşref diğer şehirlerini almaya devam ediyordu. Hemedan’da Ahmed Paşa kuvvetleriyle karşılaştı ve başarılı oldu. Ancak özellikle mali yönden daha fazla dayanamayacağını anlayınca barış talebinde bulundu. 3 Ekim 1727 tarihinde Hemedan Antlaşması yapıldı. Buna göre Osmanlı padişahı tek halife kabul edilecek; aldığı yerler Osmanlı’da kalacak, ancak Eşref ’in şahlığı tanınacaktı (Zinkeisen, V, 432). Sınır Tespit Çalışmaları Osmanlı hükümeti 1726 yazında Derviş Mehmed Ağa’yı sınır komiseri ta- yin etti. Ağustos sonunda iki devletin temsilcileri Şemahı’daki ordugahta bir araya geldiler ve 2 Eylül günü sınır tespit çalışmalarına başlandı. Bu arada ça- lışmalar Lezgiler ve Davud Ağa tarafından engellenmek isteniyordu. Batı kay- naklarına göre bu engellemenin arkasında Osmanlı hükümeti vardı. Nihayet Ekim ayı sonuna doğru Aras nehrinin Kür nehri ile birleştiği yere kadar sınır hattı belirlenebildi (Zinkeisen, V, 432). Kış ayları yaklaşınca sınır belirleme ça- lışmaları ertesi bahara kadar durdu. Elçi İvan Nepluyef Petersburg’tan gelen

RkJQdWJsaXNoZXIy MzQwMDk=