Актуальные вопросы тюркологических исследований

Актуальные вопросы тюркологических исследований 194 Görüldüğü gibi yansımalar bir çok yönüyle ünlemlerden ayrılır. Bu yönüyle farklı bir sınıfta değerlendirilebilir mi ya da farklı bir leksem sınıfı olarak değer- lendirilebilir mi sorusuyla karşı karşıya kalırız. Bir başka değinmek istediğimiz konu ise yansımaları genel hatlarılayla, ünlü dilbilimci Voronin’in eseri ışığında ele alıp, farklı bir açıdan değerlendirmek. Bu konuyu şöyle açabiliriz. Nispeten genç sayılabilecek bir dilbilim dalı olan fonose- mantik alanı onomatopeleri yani yansımaları da içine alır. Bu konuyu aydınlatan öncülerin başında ise Voronin S .V gelir. O bu konuya Osnovı fonosemantiki ese- rinde şöyle açıklık getirir; Onomatopeler ya da yansımaları iki alt başlıkta şöyle değerlendirir: 1. Doğrudan doğruya dış dünyadaki seslerin taklidi olan ses öy- künmesi leksemleri: örneğin; çat, çıt, tak, dan, tık, , vız, cız, şak . 2. Sinestemi adı verilen duyum ve duyguların etkileşiminden doğan türlü, doğa olayları ve insan durumlarını ses biçiminde, sesle simgeleyen ses simgelemesi leksemlerini birleşti- ren sınıftır [4. S. 244]. Örneğin: bel bel bakmak : durgun ve anlamsız bakmak an- lamına gelir. Burada görüldüğü üzere bu sinestemi ya da ses simgelemesi leksem- lerine dahil edebileceğimiz leksem, doğa seslerinin söz seklinde biçimlenişi olarak değil, duyguların etkileşiminden doğan bir olayın sesle simgelenmesi olarak kar- şımıza çıkmıştır. Örneğin ; Bol bol yiyen, bel bel bakar.( Elde varken aşırı harcama- ya kaçmamalı, yarınları düşünmelidir. Kazandığını bol bol yiyip ilerisi için birşey arttırmayan kimsenin kazançsız kaldığı zaman acıklı duruma düşmesi anlatılır.) İstisnasız dilbilimciler ses öykünmesi leksemlerinin belirtisinin ‘ses’ olması konusunda hemfikirdir. Fakat bahsi geçen ses simgelemesi yani yansımaların bir diğer türünü oluşturan ses simgelemesi leksemlerinin belirtileri tamamiyle net değildir. Voronine göre ses simgelemesi leksemleri temelde işitme hariç her türlü insan duyusuyla algılanan nesne belirtileri bulunur [4. S. 244]. Bir kaç örnekle ses simgelemesine açıklık getirmeye çalışırsak: Örneğin: cafcaf: bir manasıyla ağız kalabalığını diğer manasıyla ise gösteriş ve fazla ışıklı oma durumunu resmeder. Ada vapuru yandan çarklı / Bayraklar donanmış cafcaflı. (Melih C.evdet Anday). Görüldüğü üzere adeta görülen manzaranın bir tasviri yapılmıştır. Herhangi bir sesin taklidi söz konusu değilken, manzarada görülen bayrakların gösterişli hali resmedilmiştir. çiselemek : çis ince yağmuru, çiselemek ise yağmurun ince ince yağmasını ifade eder. Mevsim kış, hava kapalı, yağmur ince ince çiseliyor. (R. N. Güntekin) Bu örnekten de anlaşılacağı üzere çis leksemiyle bir sesin tasvirinden ziyade bir durumun tasviri söz konusudur. debelenmek: 1. bir acının etkisiyle ya da bir baskıdan kurtulmak için yere yatıp el ve ayaklarını havada oynatarak çırpınmak. 2. boşuna uğraşıp durmak.

RkJQdWJsaXNoZXIy MzQwMDk=