Актуальные вопросы тюркологических исследований

Актуальные вопросы тюркологических исследований 338 Tyurkov Yujnoy Sibiri”nin Türkiye’de “Güney Sibirya Türklerinin Geleneksel Dünya Görüşleri” (Konya, 2013) adıyla tercüme edilerek yayınlanması, Türki- ye’deki Tuva folkloru konulu çalışmaların gelecekte “geleneksel dünya görüşü”ne de odaklanmasını sağlayabilecektir. Elbette, bunun olabilmesi için de alan araş- tırmalarına ağırlık verilmesi gerekmektedir. Türkiye’deki Tuva folkloruyla ilgili çalışmaların gelişebilmesi için her şeyden önce Rus ve Tuvalı araştırıcıların Rus ve Tuva dillerinde kaleme aldıkları önemli çalışmalarını Türkçeye kazandırma çabalarının hızlandırılarak sürdürülmesi ge- rekmektedir. Bir diğer önemli husus da Tuva folkloru konulu çalışmaların Tuvala- rın günümüzdeki durumuna odaklanması zorunluluğudur. Bunun için de konuya ilgi duyan genç akademisyenlerin Türkiye’deki üniversitelerle diğer bilimsel kuru- luşların sundukları imkânlardan yararlanarak Tuvalar arasında alan araştırmaları yapmaları gerekmektedir. Üniversitelerle diğer devlet kurumlarına Tuva sözlü kül- türünü araştırmanın önemini kavratabilecek genç akademisyenler, oradaki bilim insanlarıyla işbirliğine girerek geniş kapsamlı alan araştırmaları yapabilecek, Tuva geleneksel kültürüyle ilgili çok sayıda malzemeyi Türkiyeli halk bilimcilerin bilgi ve hizmetine sunmuş olacaklardır. Genç akademisyenlerin son dönemlerde bölgeye ilgi duymalarında Türk televizyonlarında yayınlanan “Türklerin İzinde” ve “Kayıp Türkler-Rengeyiği Türkleri” gibi belgesel programlarla “Atlas” dergisinin Duhaları konu edinen “Kayıp Türkler” başlıklı yazı dizisi son derece etkili olmuştur. Bu tür belgesel veyazı dizileri,moderndünyanındışındageleneksel hayat tarzlarını sürdür- meye çalışan bu küçük Türk topluluklarına olan ilgiyi arttırmakta, genç akademis- yenleri Sibirya’ya yönlendirmektedir. Günümüzün tek dilli ve tek kültürlü dünya- sında kısa ve orta vadede kaybolup gitmesi muhtemel küçük toplulukların dillerine, kültürlerine ve yaşayış biçimlerine olan ilgi giderek artmaktadır. Bu ilginin artma- sında sözü edilen belgesel programlarla yazı dizilerinin yanı sıra, Türkiye’deki bazı antropologların Sibirya’ya yönelmeleri de etkili olmaktadır. Üniversiteler bünyesin- de kurulacak “Sibirya Araştırmaları Merkezleri” ile Sibirya Türklerinin geleneksel kültürlerine yönelik projelere ciddi anlamda destek verebilecek devlet kurumları, uzman ve araştırıcı sayısını arttırmanın yanı sıra, çalışma konularının çeşitlenmesi- ni de sağlayacaktır. Çalışma konularının çeşitlenmesinde Rus ve Tuva dillerini bilen halk bilimcilerin, başta Tuvalar olmak üzere, Sibirya Türklerine yönelik çalışma- larını antropolog, sosyolog ve dilbilimcilerle birlikte yapmaları da etkili olacaktır. Kaynaklar 1. Aça M. Tıva Türklerinin Alkışları (Algış-Yöreel) Üzerine Notlar // Milli Folk- lor . 2002. 7 (56). S. 166–178. 2. Aça M. Tıvalı Destancıların Bazı Kalıplaşmış İfadeleri Üzerine // Prof. Dr. Ab- durrahman Güzel’e Armağan . Ankara: Gazi Eğitim ve Kültür Vakfı Yayını, 2004. S. 95–107.

RkJQdWJsaXNoZXIy MzQwMDk=