Актуальные вопросы тюркологических исследований

Актуальные вопросы тюркологических исследований 388 Çok zaman dinledim Nevâ-kâr’ı, Bir terennüm ki hem geniş, hem şûh: Dağılırken ‘Nevâ’nın esrârı, Başlıyor şark ufuklarında vuzûh; Mest olup sözlerinde her heceden, Yola düşmüş, birer birer, geceden Yürüyor fecre elli milyon rûh [15]. (Itrî) “Zaman zaman da Nevâ-kâr’ı, doğsun Itrî’nin” [16]. (Yol Düşüncesi) Yukarıdaki iki örnekte ‘Nevâ-kâr’ kültüre ait bir öğe olarak zikredilmiştir. Itrî’nin ‘Nevâ-kâr’ına açık bir göndermede bulunan Yahya Kemal, ‘Mevsimler’ şiirindeki şu mısra ile doğanın bir niteliği için vasıta olarak kullanır ‘Nevâ-kâr’ı. “Nevâ-kâr açılsın bütün ses ve sazdan” [17]. Böylece tıpkı ‘saltanat’ kelimesini bir istiareye dönüştürerek gerçekleştirdiği kuşatıcılığa ‘Nevâ-kâr’ı metafora dönüştürerek de ulaşmış oluyor Yahya Kemal. Hem kültürel olana hem de doğaya ilişkin bu kullanım Yahya Kemal’in medeni- yete ve dünyaya bakışının bir hülasası niteliğindedir. Nevâ-Kâr’ın sözlerinin Hâfız’a ait olduğunu unutmayalım. Hâfız, Itrî ve Yahya Kemal’in bir araya gelmesi, Yahya Kemal için en başat kavramlardan biri olan ‘imtidâd’ın gerçekleşmesi anlamına geliyordu. Kâh ârifâne kâh rindâne ve âşıkâne tarzıyla Hâfız, eserlerindeki selâset ve bunu doğuran nağmelerindeki in- celik ve temizlikle Itrî, Yahya Kemal şiirinin şûh ve esrarlı havasıyla birleşerek adeta bütün bir şark için sembol değeri kazanmıştır. Itrî şiiri için bir ‘müzikal şiir’ kavramından söz edebilir miyiz? Yani bir müzik eseri ile şiir arasında yapı, inşâ ve muhtevâ olarak bir ilişki var mıdır? Şair, şii- rin zaten doğasında var olan mûsikî-söz ilişkisini bilinçli bir düzlemde yeniden üretmek gibi bir gayretin içinde olabilir mi? Yahya Kemal’in ‘Itrî’ şiirine bakarak, şiirin Itrî’nin ‘Nevâ-kâr’ı ile birtakım formel ilişkiler içerisinde olduğu öne sürü- lebilir. Dahası şiirin besteden hareketle yazıldığı, beste olmasaydı şiirin yazıla- mayacağı da söylenebilir. Hayatı boyunca mûsikî ile yakından ilgilendiğini bil- diğimiz ve şiiri ‘derûnî âhenk’ olarak kabul eden bir şairin, şiirini beste formuna ve Nevâ-kâr’ın terennümüne yakın bir formda inşâ edip etmediğini söylemek için bu yönde yapılacak ciddi bir çalışmaya ihtiyaç vardır. Ama sonuç ne olursa olsun en azından ruh olarak ve nevâ makamının içindeki dalgalanmalar, şûh ve rindane yapısı itibariyle Itrî’nin Nevâ-kâr’ı ile Yahya Kemal’in Itrî şiirinin birebir mütekabiliyet ilişkisi içerisinde olduğunu söylemek mümkün görünüyor. Denilebilir ki saltanatlı ‘Itrî’ şiiri saltanatlı ‘Nevâ-kâr’ın küllerinden doğmuş- tur. Bu deyiş yerindeyse ‘lirik imtidâd’ın gerçekleştiği manâsına gelir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MzQwMDk=