Актуальные вопросы тюркологических исследований

381 Actual Problems of Turkic Studies стакана в серебряном подстаканнике (Л.Н. Толстой. «Воскресение»). «На нем выл красивый казацкий кафтан , обшитый галунами» (А.С. Пушкин. «Капитанская дочка»). Birçok Türk dillerinde, o cümleden Türkiye Türkçesinde şapka esas baş giy- silerinden birini bildirse de bir kural olarak onu Rusçadan alınma kabul edenler çoktur. Şapka Türk dillerinde olduğu gibi Rus dilinde de hem de baş giysilerinde genelleştirici bir isim sayılmalıdır: «...был он простой рабочий человечишко, а теперьпереднимквартальный шапку ломит !» (М. Горький. «Хозяин»). Türk dillerine ait “çabak” veya “şabak” (sıcak, kulaklı kürk şapka) kelimesinden türeyen bu kelimenin Doğu slav dillerine geçme tarihi çok eskidir [9. C. 21]. Kelimenin kendisinin bu şeklinde Rus dilinin tarihi örneklerinde ilk şeklinin kullanıldığı da ortaya çıkmakla: («Окутанный дохою черной / И в длинношерстном чебаке , / Охотник ловкий и проворный…» К.Ф. Рылеев. «Войнаровский») tarihizm sıfatıyla kullanılmıştır. Bu kelime Ru dilinde o kadar hızla ve geniş yayılmış ki, bu dilin birçok gramer belirtilerini de alabilmiştir. Belirtmek gerekir ki, bu lügat biri- mi Rus dilinde hem erkek, hem de kadın baş giyimi adını bildirmektedir: «И вот она идет... в бархатной шубке шегольской котиковой шапочке — прямо на меня» (В.М. Гаршин. «Происшествие»). Bu kelime Rusça mecazlaşmış ifade- lerin, kanatlı sözlerin içeriğinde aktif kullanılıyor; Sapkın, Şapoşnikov, Şapoçkin gibi soyadları bu sözle ilgili olarak meydana gelmiştir. Edebi ve sanatsal eserlerin söz varlığında kendi türk tayinedicisi ile birlikte işlenmesi olguları da dediği- mizin kanıtıdır: «В сенях встретил я Пугачева: он был одет по-дорожному, в шубе и в киргизской шапке » (А.С. Пушкин. «Капитанская дочка»). Türk kökenli başmak [7. Т. 1. С. 139] kendisi Rus ve doğu slav dillerinde ne kadar sık kullanılmanın yanı sıra eşit “tatar pabucu” şeklinde de işlenmesi («Она сняла с голой ноги татарский башмачок …» (И.А. Бунин. «В такую ночь»)) onun kendi milli formasında da geçtiğini gösteryoir: Tatar (Türk) pabucu, baş- mağı deyince sığ terlikler, topuğu kaplayan çekme, uzunboğaz sapoglar öngö- rülüyor; yumuşak kuzu derisinden veya keçi derisinden (safyan) hazırlanan bu ayakkabılar nakış ve deriden kesilip konulan ek desenlerle süslenir, ipek saplarla üst dikişleri ile işleniyordu. Bazen bu ayakkabıların altı topuğa kadar çekme ve quncu ona dikilerek birleştirilen kalın yün çorap hazırlanırdı. Böyle uzunboğaz ayakkabılar terlikler gibi estetik güzelliği ile beraber rahatlığı ile de farklıydı. Za- man zaman böyle terlikler (onun özel növü “içig” adlandırılıyordu) ayakkabı mo- dasında etkisini göstermektedir. Халат— xалат Doğu tarzı geniş, enli üst giysisi. Rahat biçimli köylü kafta- nı, zipun, armyak (8, s. 359) benzeri kıyafet. Rus dilinde ilk tarihi anlamında — enam, ödül, hediye, ödül anlamında sınırlı derecede yaygındır, örneğin, hizmet işi ile ilgili İran şah sarayı ile yakın ilişkiler barındıran Rusya’nın İran’daki Büyü- kelçisi Aleksandr Griboyedov günlük kayıtlarında işte halat sözünü “mukabele,

RkJQdWJsaXNoZXIy MzQwMDk=